22 Kasım 2017 Çarşamba

Aşk ve Sevgi Sözleri 

En güzel Aşk sözlerini ve Sevgi sözlerini sizler için derledik.Aynı zamanda bu sözlerin arasında Aşk Mesajları ve Sevgi Mesajları da bulabileceksiniz.Sizin de eklemek istediğiniz sözler olursa yorumlar da tavsiyelerinizi yazabilirsiniz.

Sarılmayı bilir misin? Sahiplenmeyi, sahiplendiğinde sadık kalmayı? Sen bilir misin aşık olmayı? Bölünebilir misin ikilere, üçlere, gerekirse binlere? Yapabilir misin? Gerçekten sevebilir misin? Sevmenin demesi olmaz. Unutma; ya çok seversin bir kere, ya da hiç sevmezsin.

Gece midir insanı hüzünlendiren, yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni bana düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?

Kadehime lacivert bir akşam çöküyor gülüm. Zehrini akıtarak çöküyor. Kartana çeviriyor her saniyeyi. Üşüyorum. Üşüdükçe seni daha çok özlüyorum.

Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok, sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak beni hatırla.

Ömrümün en virane sapağında denk geldi sana düşlerim, seni seven kalbim ve saçlarına vurulan gözlerim oldu en büyük suçlu.

O kadar güzelsin ki yüzüne bakamıyorum. Titriyor ellerim, ellerini tutamıyorum. Öylesine bağlanmışım ki sensiz duramıyorum.

Her şeyin bu kadar yalan ve sahte olduğu bir dünyada, ömrümün ortasında nasıl da güzel duruyorsun adam!

Bazen hiç ummadığınız birine aşık olabilirsiniz ama bu yaptığınız şeyi yanlış kılmaz. Herkes mutlu olmayı hak etmez mi?

Deli bir viraneyim sokaklarında, ömrümü adamışım ismine. Ya benim olacaksın, ya da ben kendimden vazgeçeceğim bu sonbahar akşamında.

Nasıldır bilir misin? Biri kibrit! Diğeri mum! YANAN DA biter. YAKAN DA biter.

Kalp midir sev diyen, Yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi neydi sevmek: bi muma ateş olmak mı, Yoksa yanan ateşe dokunmak mı?

Seni bağrıma değil, bağrımı ve başımı ayağının altına bastım. Gözüm toprak olacak, ama gönlüm daima aşk kokacak.

Aşktan yana yaşadıklarımı bilseydin eğer, halen sevebiliyor oluşuma AŞlK olurdun. (Elif Şafak) 

Eğer gökyüzü bir parça kâğıt, deniz bir şişe mürekkep olsaydı yine de sana olan duygularımı yazmaya yetmezdi.

Aşk’a sınır koyamazsın ve aşık oldun mu kalbinin esirisin onun sürüklediği yerdesin; sana acı çektirse bile.

Eline aldığın gülün kokusu yoksa gülü koklamayı bilmediğin içindir. Aşk da böyledir; nasıl seveceğini bilmiyorsan hayat sana kocaman bir cehennemdir.

Birinin gözlerine bakmak, onun rüyalarına girmeyi göze almak demektir. Sevmeye kabiliyetin yoksa, o gözlere bakmayacaksın.

Bilindik cümlelerle belli etme aşkını. Onun üstüne güneşin ne kadar çok yakıştığını anlat mesela. Ne demek istediğini düşünsün dursun.

En sevdiğin sözlerin onun dilinden döküldüğünü fark ettiğin an, aşık olmaya başladığın andır. Ve bu devrimi hiçbir muhafız durduramaz.

Hiç başlamamış bir dün, yaşanmamış bir yarın, ne olduğu belirsiz bir bugün. Eğer zaman kavramın karışıyorsa, saatleri şaşırtan bir kadına aşık olmuş olabilirsin.

Gördüğünü herkes sever, sen onda görmediğini bulacaksın. Eğer gerçek aşk istiyorsan; Ten’e değil, kalbe dokunacaksın. (Bob Marley)

Aşkın mevsimleri yok mu sanıyorsun? Kışın işlediği suç büyük olursa, bahar hiçbir zaman gelmemeyi tercih edebilir.

İkimizi de aynı kefene sarsalar, bu dünyada bir olamadık belki öbür dünyada bir olurduk.

Yaşadığın bazı duyguları hiçbir zaman yazamazsın, yalnızca hissettirebilirsin.

Ben senin yalnızca sevgilin değil, gözlerimin içine bakmaya kıyamadığın birisi olmak istiyorum.

Sizce aşk sakızdan çıkan o sözler kadar basit bir şey mi?

İnsanları korkutan aşk değildir. Çünkü aşk kimsenin kırılmasına izin vermez. Ancak hayaller kırıldığı zaman insanın yardımına aşk bile yetişemez.

Emeklemeden koşmaya çalışan çocuklar gibiyim sana karşı. Çünkü zamana hiç güvenmiyorum, olabildiğince hızlı olmalıyım.

Aşkın miladı sevdiğin kişinin gözlerinin gözlerine değmesiyle başlar. Önce tene değmeye çalışanlar miladı değil kıyameti yaşarlar.

Aşk; küçücük bir damlayla okyanuslar yaratan, küçücük bir tohumla ormanlar oluşturan, küçücük bir adımla özgürlük yaşatan mucizenin adıdır.

Senin ışığına herkes koşabilir. Ama senin karanlığını yaşayacak tek insan benim.

Öyle güzel sevdim ki kusurları bile tatlı geldi bana.

Sezen’in de dediği gibi: “Bu gönül çoktan razı senden.”

Farklısın işte. Beni anlamak için dinlemene, hissetmen için dokunma gerek kalmıyor.

“Merhaba sevdiğim; ben o sevmediğin. Bugünde mi geçmedim aklının kıyılarından?” (Ümit Yaşar Oğuzcan) 

Ki sen dua olsan, avuç yakar yüzün. 

Dualarıma en çok yakışan isim sensin.

Sen sevgilim! Bu dünyaya göre fazla güzelsin. 

Huzurun bir resmi, bir sesi, bir kokusu var. Hepsi sende saklı. 

Bendeki yerini karşılayacak kelime bulamadığımdandır adınla seslenişim. 

Geldiğin günden beri keşkeleri bir kenara bırakıp iyikilere açtım dudaklarımı. 

Sen sevgilim bu dünyada başıma gelen en güzel şeysin. 

İnsanın sevdiği kalesidir. Kusuru değil!

Aşk sevgilim, seni düşlerken saç diplerimin bile terlemesi. 

Sol tarafımın kral dairesindesin haberin olsun.

Sadece sev dedi gözlerin, bense aşka müebbet yedim. Cezaysa bu bana başımla beraber.

En çok da gül kurusu dudaklarının sıcaklığına kapıldım ben. Bir insanın dudaklarının sıcaklığı kaplar mı başka bir dudağı ya da yayılır mı dudaklardan kalbe kadar bu ısı? Yayıldı ve depremler oluyor içimin faylarından başlayan. Hareket ediyor levhalarım, düzlüğe dönüyor dağlarım taşlarım. Dökülüyor yapraklarım, tenimde yeni aşk tohumları boy gösteriyor. Sen kapat o gül kurusu dudaklarını, benden başka birinin kalbi depremler yaratmasın.

Sonra bahar geldi dediler. Dedim yine bir yerde gülümsemen görülmüş.

Kabul olmuş duamın yeryüzündeki halisin. Çok şükür, bin şükür.

Aşk sevgisiz, emeksiz olmaz. Sevgidir ki karşılık beklenmez. Karşılık verilirse her taraf kendinden bir yürek katar ve harman başlar olmadık bir an… O harman boyunca çıkar aşkın yüceliği, derdi, kederi, sevinci, güzelliği. 

Aşk sevişmektir, karanlığın kucağında… İçinde yaşamak istediğin bedene yaslanmaktır. O beden ki koca bir çınardır.
Önceki Yazı
Sonraki Yazı

Yazar:

0 yorum: