27 Kasım 2017 Pazartesi

Elif Şafak Sözleri

Elif Şafak ülkemizin en ünlü yazarlarından birisidir.AŞK isimli eseriyle çok daha büyük bir ün yakaladı.Okur kitlesi çok daha arttı.Kendisinin sözleri yani Elif Şafak Sözleri insanı duygulandırabilecek ve aynı zaman da bilgi verebilecek potansiyele sahip sözler.


Aşk diye bir şey yaşıyorum. Ne tek taraflı demeye dilim var, ne de karşılıklı olduğuna ispatım.

Dua etmek,ilanı Aşk etmek demekti. Yaradan’a olan sevdanı açık etmek.Aşkta korkuya yer yoktu,ya da çıkarcılığa.

Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken, sen hiç ol. Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl ki çömleği tutan dışındaki biçim değil, içindeki boşluk ise, insanı ayakta tutan benlik zanni değil, hiçlik bilincidir.

Bu bina bu alemde yükseldi kat kat şahitlik etsin diye Tanrı’nın zahmetine Ve ademoğlunun aşk-u muhabbetine.

Her maktül kendi katilinde yaşamaya devam eder.

Şimdi tek istediğim nefes alabilmek, ötesinde yok gözüm. Kaçmak da mümkün buradan elbette ama benim istediğim kaçmak değil ki. Ne varmayı arzuladığım bir öte diyar, ne de bir yerlerde bıraktığım kayıp bir cennetim var. Sadece çıkmak istiyorum. Çıkmak da değil, çıkabilmek. Ben o ihtimali seviyorum. Seçeneğim olmasını, kapının aralık kalmasını.

Tüm dünyayı sel bassa ördeğin umrunda olur mu? 

En sahici dostluklar ortak varlıklar üzerine değil, ortak yoksunluklar üzerine kurulanlardır. 

Uzağındayken onu düşünmeden yapamadığım, içindeyken kendimi ondan uzaklaştırdığım örselenmiş bir aşk.

Her insan huzur verir.. Kimileri gelince, kimileri gidince.

Görsen, hayalimdeki seni kıskanırsın.

Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır. Akıl temkinlidir. Korka korka atar adımlarını. ‘Aman sakin kendini’ diye tembihler. Hâlbuki aşk öyle mi? Onun tek dediği: ‘bırak kendini, koy gitsin!’akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer. Hâlbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var!

Akla kara ayrılsın diyedir bu ölümüne sevgi tekliflerimiz, yoksa biz hangi yürek kaç para eder taa baştan biliriz. Kantara vuruyorsak sevgilinin aşkını, yalanını kendi görsün diyedir. 

Günler günleri kovalıyor. Günler günleri aynen tekrarlıyor. Yoruluyorlar. Yaşamaktan değil, yaşayamamaktan yoruluyorlar.

Güzel günlüklerim vardı. Bir de, asla günlüklerim kadar güzel olmayan günlerim. 

Bitimsiz dalaşların şehridir İstanbul; erkeklerle erkekler, kadınlarla erkekler, hayatla ölüm arasında.

Görsen, hayalimdeki seni kıskanırsın

Evrendeki her cisim, ne kadar albenisiz ya da ehemmiyetsiz görünürse görünsün, bir başka şeye yanıt olsun diye yaratılmıştı. Derdin olduğu yerde deva da vardı, üstelik şaşırtıcı yakınlıkta. Mesele görebilmekti.

Aşk diye bir şey yaşıyorum. Ne tek taraflı demeye dilim var, ne de karşılıklı olduğuna ispatım…
Rüzgârı dilediğim gibi değiştiremem ama yelkenlerimi ayarlayabilirim daima varmak için istediğim limana.

Kelime cömerdi duygu cimrisi bugünün insanı. Konuşmaya gelince açıyor ağzını, duygulanmaya gelince tutuyor kendini.

Sıradan bir hayat beni cezbetmez.

Bedenlerimizi şekle sokmak için ne çok uğraş veriyoruz. Hâlbuki beyinlerimizi, düşünce ve algılarımızı geliştirmek için çabamız ne kadar az.

Zaten aşk dediğin, ardında ne olduğuna kimsenin akıl sır erdiremediği kadife bir esrar perdesidir.

Artık sana yazamam ama, seni yazarım söz.

Aşkın olduğu yerde er ya da geç ayrılık vardır.

Unutma, yakında ki arkadaşın, uzakta ki kardeşinden daha iyidir.

Tehlike insanın en az beklediği yerden gelir.

Ve bir ayetin sıcaklığı sarıyor yüreğimi; Allah sabredenle beraberdir.

Modern aşk istemem, üzüntüden başka ne ki ? İlkel aşk isterim, aşkın en ilk’el halini.

Kahve aşk gibidir, her ne kadar sabır ve özen gösterirsen tadı o kadar güzel olur.

Uzaktan sevmek en güzelidir bazen.

Önceki Yazı
Sonraki Yazı

Yazar:

0 yorum: